top of page
  • Facebook
  • Instagram
  • Pinterest

Muris Muvazaasına Dayanan Tapu İptal ve Tescil Davası (2025 Rehberi)


Muris Muvazaası Nedir?

Muris muvazaası, miras bırakanın (muris) gerçek iradesini gizleyerek, üçüncü kişileri —özellikle mirasçılarını— aldatma amacıyla yaptığı işlemleri ifade eder. Uygulamada en sık görülen şekli, bağış işlemini satış işlemi gibi göstermektir.Bu durumda mirasçılar, murisin ölümünden sonra tapu iptal ve tescil davası açarak taşınmazın yeniden kendi adlarına tescilini talep edebilirler.

Muris Muvazaası Davası Ne Zaman Açılabilir?

Muris muvazaasına dayanan tapu iptal ve tescil davası ancak murisin ölümünden sonra açılabilir.Miras bırakan hayatta iken bu davanın açılması mümkün değildir; çünkü dava hakkı mirasın açılmasıyla birlikte doğar.Yani muris hayatta olduğu sürece yapılan muvazaalı işlem bilinse bile, mirasçılar dava açamazlar.

Görevli Mahkeme

Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları, malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan, dava değeri ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.Bu davalarda görev yönünden herhangi bir istisna bulunmamaktadır.

Yetkili Mahkeme

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 12. maddesi gereğince:

“Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.”

Dolayısıyla, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır.

İhtiyati Tedbir Talebi

Davacı, dava sürecinde taşınmazın üçüncü kişilere devrini engellemek amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunmalıdır.Tedbir kararı sayesinde dava devam ederken tapu üzerinde yeni tasarrufların yapılması önlenir ve olası hak kayıplarının önüne geçilir.

Yargıtay Kararları ile Muris Muvazaası Davaları

📌 1. Ara Malik Üzerinden Dava Açılamaz

Yargıtay Hukuk Dairesi, E.2018/19, K.2018/400, T.18.01.2018

Tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılmalıdır.Ara malik üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.Sonuç: Karar bozulmuştur.

📌 2. Taşınmaz Bedeli ile Banka Arasındaki Fark Tek Başına Muvazaa Kanıtı Değildir

Yargıtay 1. HD, E.2014/7526, K.2016/3101, T.15.03.2016

Satış bedeli ile gerçek bedel arasındaki fark tek başına muvazaanın delili sayılamaz.Sonuç: Davanın reddine karar verilmiştir.

📌 3. Minnet Gerekçesiyle Yapılan Devirde Muvazaa Yoktur

Yargıtay 1. HD, E.2013/4617, K.2014/1156, T.28.01.2014

Murisin, kendisine bakan kişiye minnet duygusuyla yaptığı devirde mal kaçırma amacı bulunmadığından muvazaa sayılmaz.Sonuç: Dava reddedilmiştir.

📌 4. Gerçek İrade ve Amaç Belirleyicidir

Yargıtay 1. HD, E.2014/22708, K.2017/3150, T.05.06.2017

Murisin taşınmaz devrindeki asıl amacı dikkatle araştırılmalıdır.Mal kaçırma kastı yoksa muvazaa da yoktur.Sonuç: Dava reddedilmiştir.

Muris Muvazaası Davasında Harç ve Masraflar

Bu dava nispi harca tabidir.Yani, dava konusu taşınmazın gerçek değeri üzerinden harç ödenmesi gerekir.Yargıtay 12. HD’nin 2019/1250 E., 2020/1800 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; beyan edilen değer ile gerçek değer arasında aşırı fark varsa, HMK 107’nin kötüye kullanıldığı kabul edilebilir.Bu nedenle davacı, harcı tamamlamakla yükümlüdür.

Sonuç

Muris muvazaasına dayanan tapu iptal ve tescil davaları, mirasçıların haklarının korunması açısından büyük önem taşır.Ancak muvazaanın ispatı oldukça zordur; muris ile davalı arasındaki ilişki, taşınmazın devrinin şekli, bedel farkı, bakım ilişkisi gibi unsurlar dikkatle değerlendirilmelidir.Bu tür davalarda uzman bir avukattan hukuki destek alınması hak kaybını önleyecektir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page